Kilo Vermek Matematik Hesabı mı ?

Kilo Vermek Matematik Hesabı mı ?

Kalori bir enerji ölçüsüdür. Yiyecek ve içeceklerdeki enerji ya da egzersiz yaparken yaktığınız enerji miktarını ifade eder.

“Alınan kalori”, yediğiniz yiyeceklerden aldığınız kaloriyi, “harcanan kalori” ise yaktığınız kalori miktarıdır.

Kalori yakan üç ana bedensel süreç vardır:

Bazal metabolizma. Vücudunuz, kalp atışınız gibi temel işlevleri sürdürmek için yiyeceklerden aldığınız kalorilerin çoğunu kullanır. Buna genellikle bazal metabolizma hızınız (BMR) denir.

Sindirim. Aldığınız kalorilerin yaklaşık %10-15’i sindirimi güçlendirmek için kullanılır. Bu, yiyeceklerin termik etkisi (TEF) olarak bilinir ve yediğiniz yiyeceklere göre değişir.

Fiziksel aktivite. Diyetinizden aldığınız kalan kaloriler, egzersizler ve yürüyüş, okuma ve bulaşık yıkama gibi günlük görevler dahil olmak üzere fiziksel aktivitenizi kullanılır..

Yiyeceklerden aldığınız kalori sayısı, metabolizmanızı, sindiriminizi ve fiziksel aktivitenizi sürdürmek için yaktığınız kalori sayısıyla eşleştiğinde, kilonuz sabit kalacaktır.

Vücudunuzun enerji ihtiyacı karşılandıktan sonra, ekstra kaloriler gelecekte kullanılmak üzere depolanır. Bazıları kaslarınızda glikojen olarak, ancak çoğu yağ olarak. Bu nedenle, yaktığınızdan daha fazla kalori almak kilo almanıza neden olurken, ihtiyacınızdan daha az yemek kilo vermenizi sağlar.

Kilo kaybı için “alınan kalori, harcanan kalori farkı”  önemli olsa da, sağlığınız söz konusu olduğunda tüm kaloriler eşit değildir. Bunun nedeni, farklı yiyeceklerin kalori içeriğinden bağımsız olarak vücudunuzdaki metabolik olaylar üzerinde farklı etkileri olmasıdır.

Eklenti fruktoz açısından çok zengin bir diyet, glikozdan aynı sayıda kalori sağlayan bir diyete göre insülin direnci, artan kan şekeri seviyeleri ve daha yüksek trigliserit ve LDL (kötü) kolesterol seviyeleri ile bağlantılıdır.

Diyetinizdeki doymuş yağları doymamış yağlarla değiştirmek, her iki tür de gram başına aynı sayıda kalori sağlasa bile kalp hastalığı riskinizi daha da azaltabilir.

Yediğiniz besinlerin kalitesi açlık ve tokluk duygularınızı etkiler. Örneğin, 100 kalorilik bir porsiyon fasulye yemek, açlığınızı 100 kalorilik bir porsiyon şeker yemekten çok daha etkili bir şekilde azaltacaktır.

Benzer şekilde, eklenti fruktoz açlık hormonu ghrelin düzeylerini glikozdan daha fazla artırma eğilimindedir.

Ayrıca beyninizdeki tokluk merkezlerini glikoz ile aynı şekilde uyarmaz, bu nedenle fruktoz yedikten sonra, glikozda olduğu kadar tok hissetmeyeceksiniz. 

Kalori hesabı yaparken seçtiğiniz besinlerin içeriğine mutlaka bakmalısınız. Protein, lif, vitamin ve mineral bakımından zengin olması sağlığınız için önemlidir.

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!